pen36 header icon36

Friday, 1. April 2005

izmir'li....

  • eger kordon dendiginde akliniza elektrikli ev aletlerinin disinda bir yer ismi geliyorsa;
  • korfez kokusu nedir biliyorsaniz;
  • hilton'un yapildigi tarihi hatirlayabiliyorsaniz;
  • fame city' de deliler gibi eglenip (yasiniza bakmadan) ciktiginizda "vay be, bizim de bir gokdelenimiz var" dediyseniz;
  • "tam 35" ve "35 bucuk" kavramlari size birsey ifade ediyorsa;
  • "gevrek", "cigdem", "domat", "nohut" gibi kavramlari kullaniyorsaniz;
  • "boyoz" kelimesi size biseyler hatirlatiyorsa;
  • arapsaci, turpotu, dalagan, istifno, ebegumeci denizborulcesi..... nedir biliyorsaniz;
  • konusurken arada bir diliniz istemeseniz de "geliyom, gidiyom, gelcen, yapcan, etcen" seklinde surcebiliyorsa;
  • gordugunuz her gokdeleni hilton'la kiyasliyorsaniz;
  • "churchill'de cay ictim" dediyseniz;
  • elinizde hasan tahsin anitinin ya da ataturk anitinin yanindayken cekilmis bir fotograf varsa;
  • karsiyaka denince akliniza guzel kizlar geliyorsa;
  • bir kerecik dahi kibris sehitleri'nde sevgilinizle el ele dolastiysaniz;
  • park sorunu, trafik sorunu, kara kis ne demektir bilmiyorsaniz;
  • kar gormek icin sabuncubeli'ne ya da manisa spil'e gittiyseniz;
  • zeybek havasi duydugunuzda iciniz ciz edip kalkarak oynayasiniz geliyorsa;
  • "kalbim ege'de kaldi" sarkisini kendinizle ozlestirebiliyorsaniz;
  • "agustos sicagi" kavramindan nefret ediyorsaniz;
  • 9 eylul size universite disinda seyler de hatirlatiyorsa;
  • kumru'nun aslinda bir kus olmadigini , cok da lezzetli oldugunu dusunuyorsaniz;
  • hidrellez denince sokaklarda yakilan atesler akliniza geliyorsa (izmir disindaki sehirlerin belli basli alanlari disinda ates yakilmazmis, halbuki izmir'de sokaklarda ates yakilir)
  • behcet uz'! un kim oldugunu biliyorsaniz;
  • attila ilhan, can yucel, sezen aksu isimlerini duydugunuzda soyle bi kabariyorsaniz;
  • simdiye kadar kac kisinin "korfezi temizleyecegim" dedigini hatirlayabiliyorsaniz;
  • simdiye kadar bir kere bile olsa sevinc'in onunde bulustuysaniz;
  • universite denince akliniza iki tane, ozel okul (kolej) denince de sayili isim geliyorsa;
  • sicakkanliysaniz;
  • parasut kulesinden atladiysaniz ya da atlayan tanidiklariniz varsa;
  • fuar'daki golde kugulara bindiyseniz;
  • her sene agustos'un sonunda fuara giderek " bir kac unlu gorsek bari" diyorsaniz;
  • hicbir zaman bir yere gec kalma korkusu yasamadiysaniz;
  • insanlar size sanki birer dusman gibi bakmiyorsa;
  • her yil 9 eylul'de turk yildizlari'ni canli izliyorsaniz;
  • hayatinizin onemli bir bolumu belediye otobuslerinde geciyorsa;
  • nisan - ekim aylari arasinda haftasonlarini guzelbahce, urla, seferihisar, cesme, inciralti, sahilevleri, mordogan, karaburun, gumuldur, kusadasi, dikili, foca vb.'de geciriyorsaniz;
  • cocukken kemaralti'nda kaybolduysaniz;
  • babaniz "biz cocukken konak'ta denize girerdik" hikayeleri anlatiyorsa;
  • baska bir sehirdeyken insanlarin giyimleri ve davranislari size ters geliyorsa;
  • etrafinizda sortlu, mini etekli, askili giysili kizlar ve sortlu, kupeli erkekler gormek dikkatinizi cekmiyorsa;
  • kordon'un eski halini hatirliyorsaniz;
  • saat kulesi'nin deniz kenarinda oldugu zamani hatirliyorsaniz;
  • pizzaniza ketcap ve/veya mayonez dokuyorsaniz;
  • bir kere bile ykm'nin onunde bulusup sinemaya gittiyseniz;
  • en az bir yabanci dil biliyorsaniz ve gunluk hayatinizda turistlere alisiksaniz;
  • kampus denilince akliniza sadece ege universitesi'nin kampusu geliyorsa;
  • cuzdaninizda en az bir tane kentkart varsa;
  • cevrenizde birilerinin karsiyaka ve izmir'in geri kalanini karsilastirdigini duyunca kulak kabartiyor ve hatta itiraz ediyorsaniz;
  • izmir'in cevresindeki yazlik beldelerde biyikli ve gobekli ankarali ve istanbullulari gormek sizi rahatsiz ediyorsa;
  • en son gittiginiz milli macin tarihini hatirlamiyorsaniz;
  • basketbolu futboldan daha cok seviyorsaniz;
  • yaya gecidi kavramindan habersizseniz;
  • kusadasi'na ada diyorsaniz;
  • ugrak ve bahane'nin yerini biliyorsaniz;
  • izmir'de sadece iki mcdonald's olan zamanlari hatirliyorsaniz;
  • montro ve lozan, size avrupa sehirlerini hatirlatmiyorsa;
  • toplumsal sevinclerde ve kutlamalarda akliniza gidilecek sadece tek bir bulusma yeri geliyorsa;
  • otobuste size biletini ya da kentkartini veren kisi karsiliginda para almamakta israr ediyorsa;
  • her yil okulun ilk haftasi elinizde listeyle sevgi yolu'na gidiyorsaniz;
  • yolda biriyle carpiþinca digerinin hatasi olmasina ragmen refleks olarak gulumseyip ozur diliyorsaniz;
  • trafikte 34 plakali suruculerden sikayetciyseniz;
  • yengen deyince akliniza yiyecek bir seyler geliyorsa;
  • konak meydani'nda vapura giden yoldaki cesmeden bir kez bile su icmisseniz;
  • "bi yer" denilince gercekten akliniza belli bir yer geliyorsa;
  • kordon'da gunesin batisini izlemenin bir ayricalik oldugunu dusunuyorsaniz;
  • "okulu asmak" ya da "okulu kirmak" yerine "okulu ekmek" diyorsaniz;
  • fuar denilince akliniza lunapark geliyorsa;
  • size dogru yaklasan bir kamera ile mikrofon gorunce hizli adimlarla yolunuzu degistiriyorsaniz;
  • evinize en fazla 100 m uzaklikta bir tansas magazasi varsa;
  • baska bir sehre gittiginizde orada yasayanlara aciyorsaniz;
  • her piyasa yapmaya cikisinizda akliniza gidilecek 1-2 semt geliyorsa;
  • goztepe, cankaya, bahcelievler isimlerinin sadece izmir'de kullanildigini saniyorsaniz;
  • uzaktayken "ahh simdi izmir'de olsaydim..." diyorsaniz;
siz izmirlisiniz....;)

Ölmece

Gözleri çocuktu
Giysileri asker
Dövüş öğrendiler
Silahlar, zırhlı birlikler.
Asya’da, Afrika’da
asker giysili çocuk ...
ya da
çocuk gözlü asker.

Yeşil giysi, kara tüfek
Eller havada
boy sırasında
uygun adım
oyun alanından
ölüm alanına...

“şeker değil
mermi dolu ceplerim
neredesin anne?
ölmece bir oyun mu
oğlun 9 yaşında
tezkere gelmez
ölümü bekler.”

Evin Okçuoğlu

Tanrı;

Hz. Musa, Hz. Isa ve Hz. Muhammed'e dişiler arasından kendi
cemaatlerini ayırmalarını söylemiş.

Önce Musa atılmış ve içlerinden en zekilerini, en açıkgözlerini
seçmiş.

Sonra Isa vakit kaybetmeden en güzellerini kendi cemaatine
ayırmış..
Sıra Muhammed'e gelince geride kalanlara söyle bir bakmış ve
bezgin bir sesle:

örtünün" demiş, "örtünüüüünnn...

Thursday, 31. March 2005

Yatak diyalogları

- Hıdır... Hıdıııırrrr...
- Hıııı??! Ne vaaarr??
- Uyuyon mu?
- Yok börülce ayıklıyom... Soru mu lan bu Hacer? Uyuyom tabii ya ne edecem... Yat sen de zıbar hade...
- Senin işin bitti tabii, devirip gıçını yatabiliyon... Şipşak yap, sonra horul da horul uyu... Bir kere de geç gelsen dişimi kırıcam...
- Geçen gece eve geç geliyon diye dırdır ettiydin de, ben senin dişini kırdıydım ya daha ne istiyon?
- Ben o geç gelmekten bahsetmiyom... Birlikte gelmekten bahsediyom...
- Beraber mi gelecen? Kız o saatte dışarda senin ne işin var ki eve benimle gelecen lan?
- Off be Hıdıır off beee Hıdııırr. Sen beni anlamıyon....
- Ya sabıııırrr... Uykumu gaçırdın gene bak, de hele ne istiyon...
- Orgazm neyin istiyom tamam mı? Orgazm olmak benim de hakkım...
- Orgazm da ne lan?
- Hıdır... Bazen diyom ki kendi kendime acaba ben de zoofili mi var?
- Ne fili? Ne diyon ya?
- Zoofili... Yani hayvanlarla ilişkiye giren dimek. Eh ben de senin gibi bir öküzle her gece yatağa girdiğime göre...
- Sen bana öküz mü dedin?
- Bildiğin kelimelerden konuşunca anlıyon bakıyom...
- Ya Hacer yat diyom sana... Orgazmmış... Yok bilmemne filiymiş....
- Ne fili be cahil ay... Zoofili...
- Hacer yarından tezi yok o kadının evine temizliğe gitmiyon tamam mı?
- O kadın dediğin koskoca bir yazar tamam mı? Doğru konuş. Femisnistlerin başı... Lideri... İdolüm o benim.
- Ne dol ne dol?
- İdolüm deyyom... Onun evini temizlemek benim için şerefdir tamam mı? Bütün kitaplarını, dergilerini okuyom ben onun...
- Sonra da yalan yanlış öğrenip benim uykumu kaçırıyon.... Sana ne lazım orgazm... Onlar zengin garıları için...
- Heç de bile... O fizyolojik bir ihtiyaç... -
- Fiz...yo...ne?
- Milletin kocaları evrim geçirdi metroseksüel oldu... Sen daha bir insan olamadın be Hıdır... Evrim... evrim... eviluşın...
- Haceeeeerrr...
- Neeee?
- Gız bu deminden beri dediklerini tekrar etsene peş peşe...
- Ne oldun lan hıdır, yanakların al al oldu...
- Dediğimi yap seeennn.
- Eviluşın... Orgazm... Metroseksüel... Zoofili... Fizyolojik... İdol... İstersen apurçunist de diyem... Ne olcaksa...
- De Hacer deee... Bir daha söyleee...
- Ne yapıyon Hıdır... Kudurdun mu len?
- Sen bu gavurca lafları edince gözüme yabancı avratlar gibi göründün de bir an...
- İstemiyom Hıdır... Kendimi şu an ilişkiye hazır hissetmiyom...
- Ama ben hissediyom... Gel buraya...
- Bu bir konsantrasyon meselesi Hıdır...
- Gonsontrosponon diyen dilerini yirin... Gel buraya Helga...
- Ne Helgası be? Adım var benim... Bireyim ben... Bıraaaak... Yetiiiişiiiin... Aile içi şiddete maruz kalıyom... Heeeellppp.... Heeellllpppp...

Wednesday, 30. March 2005

Selçuk Erdem - İnternet Bağlantısı

Tuesday, 29. March 2005

''ORMANCI''NIN ÖYKÜSÜ

En yakın arkadaşı Gevenes Köyü Muhtar'ı Tevfik Cezayir'i, Belen Kahvesi'nde kazara vurarak ölümüne neden olduktan sonra Muğla yöresinin en ünlü türkülerinden olan ''Ormancı''ya, ''Bay Mustafa'' lakabıyla konu olan Mustafa Şahbudak (83), vefat etti.

''ORMANCI''NIN ÖYKÜSÜ
Gevenes Köyü'nde 1922 yılında dünyaya gelen Mustafa Şahbudak, ağa çocuğudur. Köy Muhtarı Tevfik Cezayirli, Mustafa'nın en yakın arkadaşıdır.
Bu ikili her akşam köy kahvesinde ''dama'' maçı düzenler, iddialı ve dostça yapılan bu karşılaşmalar, kahvehanedekiler tarafından ilgi ile izlenir.
1946 yılının bir Temmuz gününde, Mustafa Şahbudak ve Muhtar Tevfik Cezayirli, yine dama tahtasının başına otururlar. Oyunun yarısında ''Sarı Memet'' lakaplı Orman Memuru Mehmet İn, çıkagelir. Mehmet, sarhoştur. Bir gün önce, komşu olan Çiftlik Köyü'nde yangın çıkmıştır. 1946 seçimlerinin evrakı Yatağan'a gönderilecektir. Seçim evrakını Yatağan'a, köy bekçisinin götürmesi zorunludur. Ormancı ise, yangın evrakının bir an önce ilçeye götürülmesi için bekçiyi muhtardan ister. Muhtar Cezayirli, ''Olmaz, daha acil olan seçim sonuçlarının ulaştırılması gerekiyor. Bekçiyi gönderemem'' diye cevap verir. Bunun üzerine ormancı ile muhtar arasında tartışma başlar. Muhtar Tevfik Cezayirli, ''Ayıp ediyorsun Mehmet, bize müsaade et'' der. Ormancı kahveye geri döner, dama masasını bir yumruk atar. Mustafa Şahbudak, bu davranışa tahammül edemez ve ormancıyı tokatlar. Olayın büyüyeceğini anlayan köylüler, ormancıyı sakinleşmesi için kahvenin arka tarafına götürürler. Ormancı bağırarak küfürler savurmaktadır. Küfürler Mustafa Şahbudak'ın tahammül sınırını daha da zorlar. Şahbudak, yerinden kalkar, ormancının üzerine yürür. Ormancı Mehmet, kamasını çıkarıp Mustafa Şahbudak'ı kolundan yaralar. O zaman, Mustafa Şahbudak ormancıyı korkutmak için, belindeki tabancayı çıkarır, yere doğru ateş eder. Muhtar, ormancının ikinci kez kama vurmaması için elini tutar. Fakat, Mustafa tetiği çoktan çekmiştir...
Ormancı Mehmet İn, bunun üzerine kaçmaya başlar. Mustafa Şahbudak kaçmasın diye, bir el daha ateş eder. Bu ateş de öldürmek için değil, kaçmasına engel olmak içindir. İkinci atışta Mehmet İn, yere düşer. Arka cebinde tabaka olduğu için, ona bir şey olmaz. Ama, Mustafa Şahbudak, kaza kurşunu ile dostu Tevfik'i vurmuştur.
O günlerin imkansızlıkları içerisinde Tevfik'i, tahta bir sal üzerinde köyden 23 kilometre uzaklıktaki Muğla Devlet Hastanesi'ne götürürler. Tevfik, çok kan kaybetmektedir. Mustafa, Doktor Veli Bey'e, ''Babamın selamı var, bu adamı iyileştir'' diye yalvarır. Doktor Veli Bey, ''O ölecek, önce senin kolunu saralım'' diye yanıt verir. O sırada Tevfik eliyle işaret edip Mustafa'yı yanına çağırarak, ''Ben ölüyorum, hakkını helal et'' dedikten sonra can verir.

Yıllardır her şeyi unutmaya çalışan Mustafa'ya bir gün arkadaşları, Tahir Usta adında bir değirmenciden bahsederler. Bu değirmenci, annesinin akrabasıdır. Değirmenci Tahir Usta aynı zamanda türkü de bestelemektedir. Gevenes Köyü'nde yaşanan bu acı olay, Tahir Usta tarafından bestelenmiştir. Düğünlerde okunan, herkesin diline düşen türkü, ORMANCI'dır...

zeybek ile yürük...

aldı zeybek:
- et getir ekmek getir
baldan da haberin olsun

aldı yürük:
- kuru soğan ekmek yavan
haldan da haberin olsun

aldı zeybek:
- elde mavzer kafanı ezer
zordan da haberin olsun

aldı yürük:
- başta sarık ayakta çarık
karşıkı dağdan da haberin olsun.

(ruhi su - zeybekler)

zeybekler...

öndeyiş...

kimileri zeybekler için:
"eski bir halkın kalıntısıdır" dedi.
kimileri:
"selçukluların kurduğu bir örgüttü" dedi.
kimileri "osmanlıydı",
kimileri de "korsandı" dedi.
kendilerine sorarsanız:
- bu dağların sahibi kim?
- emmi.
- yiğit kime derler?
-sözünde durana
-insan bu dünyaya niçin gelir?
-ölmek için
- şeytana inanır mısın?
- yardımcımızdır, derler törelerinde.
böylece arkalarında kimi zaman ürpertici,
kimi zaman özendirici,
kuvayi milliyeci, beratlı, madalyalı, bir sürü söylence bırakıp giden bu adamları bir de türkülerden dinleyin...

(RuhiSu)

sevi$genler-16

sevisgenler

Bir Fırtına Tuttu Bizi

Bir fırtına tuttu bizi deryaya kardı
O bizim kavuşmalarımız a yarim mahşere kaldı

Yeni cezve yeni cezve kaynar kaynamaz oldu
O benim nazlı yarimin dilleri söyler söylemez oldu

Yeni cezve yeni cezve kaynıyor ocakta
Kasatura belimizde a yarim martinimiz kucakta

Mapsanede yata yata yanlarım çürüdü
Pencereden baka baka a yarim ela da gözler süzüldü

Anonim Selanik türküsü

Ara

 

Vesaire

Ç ç Ğ ğ İ ı Ö ö Ş ş Ü ü

»» Türk Harfleri Çevirmeni

»» Bize Ulaşın
»» RSS:Başlıklar

Arşiv

September 2025
Sun
Mon
Tue
Wed
Thu
Fri
Sat
 
 1 
 2 
 3 
 4 
 5 
 6 
 7 
 8 
 9 
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
 
 
 
 
 
 
 

Sıcağı sıcağına

https://static.twoday.net/ yilmaz/images/DX07N_4UMAAC zhh.jpg
https://static.twoday.net/ yilmaz/images/DX07N_4UMAAC zhh.jpg
zehni - 9. Mar, 17:18
von Blogger zu Blogger
Würdest Du mir ein Interview geben? Ich schreibe unter...
ChristopherAG - 5. May, 01:06
Su akıyor ve ben gidiyorum...
Sonra fark ettim ki Su akıyor rüzgar esiyor Yağmur...
zehni - 15. Apr, 13:42
Sana..
Haddeden geçmiş nezâket yâl ü bâl olmuş sana Mey süzülmüş...
zehni - 15. Apr, 13:32
Görenlere Aşk ola
Asik olan ummana düser vay vay vay Hayvan gelir insan...
zehni - 25. Dec, 16:15
İnek nasıl kaşınır?..
İNEĞİN köydeki Atatürk büstüne sürünmesi ve büstü devirip...
zehni - 26. May, 20:22
Takvimlerden haberin...
GECELER DÜŞMAN Söz - Beste : Adnan Ergil Takvimlerden...
zehni - 26. May, 20:19
DİNİ YİRMİ KURUŞA SATMAYANLAR
Londra'daki caminin yeni imamı şehre gitmek için hep...
zehni - 10. Apr, 12:48
UPANİŞADLAR
İnsanlığın en eski felsefe eserleri. 4000 yıl önce,...
zehni - 17. Mar, 18:20
YEM BORUSU
Görmüyoruz sanmayın içyüzünü işlerin, O doğru duruşların...
zehni - 14. Mar, 13:02

Users Status

You are not logged in.

Durum

Online for 7642 days
Last update: 15. Jul, 02:00

turkey




Get Firefox!
Get Thunderbird!

CiDDi CiDDi
FUCKUELTE HAYVANI
gayriciddi
KOESHEM
OKUMUSH CHOCUK
SHARKI ve SHIIR
ya$ayarak
Profil
Logout
Subscribe Weblog
development