gayriciddi
Avustralya'da devlete ait bir sirketin umum Müdürlüğünü
yapan bir adama yanında çalışanların küçük bir şakası
cok pahalıya mal olmuş.Yilbaşı dolayisi ile sirket
calisanlari ve aileleri icin tertip edilen bir
eglencede müdür masa uzerinde cüzdanini birakip tuvalete
gitmis. Adamin cüzdanini karistirip loto biletini bulan
yardimcisi biletteki numaralari bir yere kayit etmis ve
gidip garson kiz ile bir seyler konusmus.
Adam tuvaletten döndukten biraz sonra garson kiz salonun
ortasina gelip "Yilbasi lotosu biraz önce cekildi, bir
kisi alti bildi, tam 15 milyon dolar kazandi, size
kazanan numaralari okuyorum.." deyip adamin numaralarini
okumus. Müdür cüzdanindan biletini cikartmis, numaralari
kontrol etmis bir sararmis, bir kizarmis.
Garson kizi cagirip numaralari bir daha ögrenmis, biletini
bir daha kontrol etmis. Bir kadeh viskiyi dibine kadar
ictikten sonra ayaga kalkmis ve söyle demis: "Sizlere
kisa bir aciklamam var, senelerden beri calistigim bu
sirketten ve sizlerden nefret ediyorum. Karimi ve
cocuklarimi da hic sevmiyorum, alti aydan
beri sekreterim ile sevismekteyim. Artik hepinizin cani
cehenneme, ben sekreterimi alip Amerika'ya gidiyorum,
cunku lotodan tam 15 milyon dolar kazandim!"
Hakiki bir hikayenin, bir meslek hayatinin ve birevliligin sonu...
zehni - 1. Jan, 14:29
Kadikoy Kusdili'ndeki dort yol agzinda trafik çok sikisik oldugu için surekli polis otosu bekler.
Trafik polisleri megafonla bagirarak trafigi idare ediyolar iste.
Neyse bagiriyo eleman *"34 PTS 723 lutfen saga çek"
O sirada ordan geçmekte olan oteki trafik otosu megafonla espiri yapiyor bunlara:
* "Lutfenini yiyim senin, bu ne kibarlik lan Mistafaa?.
zehni - 22. Dec, 22:48
Mikonos Adasının Papaz efendisi pazar
vaazında cehenneme gitmemek için
islenmemesi gereken günahları anlatıyor...
'Birincisi: öldürmeyeceksin,
çalmayacaksın, zina etmeyeceksin'
'En büyük günah ise, oğlancılıktır diyor...
Yunanlının zaten bu konuda adı çıkmış....
'Bu günahı zinhar işlemeyin'
'Eğer işlerseniz bilinki.....'
Bir nefes alıp anlatıyor papaz efendi;
'Bu günahın kefaretini... öbur dünyada Sırat
Köprüsü var ya, Sırat Köprüsü
.... İste bu köprüyü geçerken,becerdiğiniz
bütün erkekleri sırtınızda karşı
tarafa taşıyacaksınız.... Ona göre....'
Vaazı dinleyen Todori, arkadaşı Yorgonun
kulağına eğilir;
'Yandık ki ne yandık.... Bugüne dek en az yüz
adam becerdim ben, köprüden geçerken
sırtımda yüz adamı nasıl taşırım?'
'Düşündüğün şeye bak,' der Yorgo...
'ölmeye yakın verirsin birine, binersiniz
hep beraber onun sırtına..'
yilmaz - 10. Dec, 17:34
Çürük Ahmet otuz iki avradı,
Kandırıp üst üste aldı boşadı,
Daha ilk celsede işi kavradı,
Hepsine bir sebep buldu boşadı.
Kırk kapıya dünür gitti nenesi,
Otuzunda avrat gördü sinesi,
Düşük çıktı Döne Kızı'n çenesi,
Dırdırdan usandı, yıldı boşadı.
Neriman kör idi, Ayşe sağırdı,
Necmiye'nin eli biraz ağırdı,
Kezban geldiği gün ikiz doğurdu,
Bak şu işe dedi, güldü boşadı.
Televizyon, radyo kendine kaldı,
Yatağı, yorganı Fadime aldı,
Sıra yerde duran halıya geldi,
Onu da ikiye böldü boşadı.
Saymakla biter mi kafir'in suçu,
İmam nikahlıydı avradın üçü,
Sarılıp giderken Ayten'in göçü,
Ardından teneke çaldı boşadı.
Hacıdan getirdi güzel Serap'ı
Veresiye aldı gidip şarabı,
Canından bezdirmek için arabı,
İçip içip eve geldi boşadı.
Türlü derdi çeker iken Nezahat,
Üzerine kuma geldi Sebahat,
Üzülmedi öldü diye Nebahat,
İki rekat namaz kıldı boşadı.
Bir şarkıcı kadın almıştı bardan,
Bütün köylü bıktı cazdan, gitardan,
Şikayet gelince Koca Muhtar'dan,
Babasına haber saldı boşadı.
Avrupa'da geçti sekiz, on ayı,
Bir Alman kocadan aldı Helga'yı,
Ondan da kaçırdı Süleyman Dayı,
Elleri böğründe kaldı boşadı.
Böyle evlat olmaz ben gibi erden,
Diyerek fırladı olduğu yerden,
Kopyalamış dedi komşu Ömer'den,
Hacer'in suçunu bildi boşadı.
Nikah memurunun canına yetti,
İlçede evlenme cüzdanı bitti,
Beşini nikahsız idare etti,
Hepsini gönlünden sildi boşadı.
Dokuz avrat daha aldı sırayı,
Rasim der ki, O da buldu belayı,
Boşayamaz denen Cadı Nuray'ı,
İnat için kendi öldü boşadı.
Rasim diye biri
zehni - 7. Dec, 18:56
"Kırmızı Başlıklı Kız" masalını bir de kurdun ağzından dinleyelim :
Her gün yaptığım gibi ormanı temizlemeye çıkmıştım. Orman benim evim, temiz tutmak da benim görevim. Derken bir kız beliriverdi.
Kırmızıbaşlık ve peleriniyle çok şüpheli bir görünümü vardı. Kimin aklına gelir bu garip kıyafeti giymek. Bir kurnazlık peşindeydi mutlaka. Bir süre dikkatle izledim bu garip kızı. Elinde taşıdığı üzeri örtülü sepette kim bilir ne taşıyordu!.. Yürüyüşü bile normal değildi.
Yanına yaklaşıp ne yaptığını sorunca bana büyükannesinin evine gittiğini söyledi ama gel de inan.
Yine de bıraktım peşini kendi işime döndüm. Ama aklım o kıza takıldı bir kere... Bir gidip bakayım doğru mu söyledikleri dedim kendi kendime; gerçekten böyle bir büyükanne var mı? Siz olsaydınız gerçekliğini kontrol etmek istemez miydiniz?
Orman benim evim. Ben hem ev sahibiyim, hem de diğer orman sakinlerine karşı sorumluyum. Neyse uzatmayayım... Gittim, baktım ve gerçekten bir büyükanne buldum.
Sorduğumda "evet o küçük kız benim torunum" dedi. Ben de sorumlu bir kişi olarak; "bu küçük kızyabancılarla konuşulmayacağını öğrenmemiş daha!..." dedim ve anlattım küçük kızla karşılaşmamı...
Büyükanne de ürperdi ve birlikte küçük kıza bir ders vermeye karar verdik. O yatağın altına saklandı, ben Onun geceliğini giydim, başlığını taktım ve yatağına yattım. Küçük kız birazdan içeri girdi. Seslendi cevap verdim. Ne şaşkın bir çocuk!.. Beni büyükannesi sanıvermişti. Ben benim büyükannemi değil sesinden, kokusundan bile tanırım oysa ki.
Neyse bunlar bir şey sayılmaz, daha neler yaptı bilseniz. Kulaklarımın niçin büyük olduğunu sordu. Ne ayıp şey hiç sorulur mu!... Yine de çocukluğuna verip yumuşak bir sesle cevapladım.
Seni iyi dinlemek için"... Ama bu sefer kalkıp da burnumun niçin büyük olduğunu sormaz mı!.. Küçük kız hiç mi
hiç terbiye almamış. Ben zaten burnumu kendime kompleks haline getirdim, öz-güvenim sallantıda. Psikologlar, estetikçiler...
Dünya para harcıyorum ama nafile. Yine aldırmamaya çalışırken bu sefer de ağzımın kocaman olduğunu yüzüme vurmaz mı! Tabi ki kızdım, siz olsanız kızmaz mıydınız? O sinirle ayağa fırlayıp peşinde koşturmaya başladım. Birden ne olsa beğenirsiniz! Bir
kocaman avcı elinde tüfek kapıdan dalıverdi.
Beni "seni hain kurt, büyükanneyi yedin değil mi?.." diye suçlamaz mı !.. Halbuki büyükannenin kılına bile dokunmadım,
O da saklandığı yerden çıkıp beni korumaya çalışmadı. Malum yaşlılık,kulakları iyi duymuyor. Avcı mahkeme yapmadan
infaz kararımı verdi.
Tabi ben de adalet bulamayacağımı, hatta canımı
yitireceğimi anlayıp pencereden zor attım kendimi.
Geçirdiğim büyük korkunun sarsıntısı yetmiyormuş gibi o gün - bu gün ormanda bile yüzümü rahat gösteremez oldum.
Adım haine çıktı.
Yeter Artık...
Ben Suçsuzum...
zehni - 3. Dec, 14:24
Kadında ihanet geni varmış.
Fakat tam olarak değerlendiremiyoruz, ona yanıyorum.
Pakize SUDA
zehni - 28. Nov, 21:58