gayriciddi
Tatile cikmis bir grup kiz arkadas, bes yildizli bir otelin onunden gecerken bir an duraklarlar. Otelin kapisinda; "Yalnizca bayanlar icin..." yazan bir afis asilidir. Yanlarinda esleri ya da erkek arkadaslari olmadigi icin, bu otelde konaklamaya karar verirler.
Resepsiyondaki akillara ziyan derecede yakisikli genc, bayanlara otelin "usulleri" uzerine kucuk bir brifing verir: "Otelimiz bes katlidir. Teker teker katlari cikin. Arzunuza hitap eden katta kalabilirsiniz. Hangi katta ne oldugunu aciklayan kucuk tabelalar size yardimci olacaktir.
Yalniz dikkat edin, bir kez ust kata ciktiniz mi, bir daha bir alt kata inemezsiniz.Mukemmel adamin pesinde...Bizimkilerin icini bir heyecan kaplar.
Bu epey ilginc bir tatil olacaga benziyordur. Hemen merdivenlere davranirlar.Birinci kattaki tabelada; "Bu kattaki erkeklerin hepsi kisa boylu ve vasat tiplidir," yazmaktadir.
Hep birlikte burun kivirip, ikinci kata dogru hamle ederler. Buradaki tabela da cok parlak seyler vaad etmez: "Bu kattaki erkeklerin hepsi kisa boylu ve yakisiklidir."
Kadinlar elbette ki buna da bir omuz silkerler. Ucuncu kata geldiklerinde gozlerine uzerinde; "Bu kattaki erkeklerin hepsi uzun boylu ve vasat gorunumludur," yazan tabela carpar... "Dogal olarak" dorduncu katta sanslarini dememeye karar verirler.
Nihayet karsilarina; "Bu kattaki erkeklerin hepsi uzun boylu ve yakisiklidir," yazan ilan cikar. Kadinlar, hormonlari bedenine dar gelen ergen kizlarin coskusuyla bagirisir ve birbirlerine sarilirlar. Fakat yine de o galeyan icinde, hala yukarida bir kat daha kalmis oldugunu hatirlarlar... Kisa ama yogun bir istisare sonucu, son katta sanslarini denemeye karar verirler.
Oyle ya, sonucta her ciktiklari kat, bir oncekinden daha iyi bir "cesit" vaad etmektedir. Heyecanla besinci ve sonuncu kata tirmanirlar.
"Zirve"deki tabelada yazanlari dehset icinde okurlar: "Burada erkek falan yok. Bu kat, yalnizca kadinlari memnun etmenin bir yolu olmadigini kanitlamak amaciyla insa edilmistir..."
zehni - 28. Nov, 16:30
Dün gece yine ölümle burun buruna geldim. Kendime bir zarar geleceğinden değil, ama karım Cemile ne yapar sonra. Biz akşam yemeğimizi genelde saat 11-12 gibi yerdik, ama ev sahiplerimizin misafiri geldiğinden geç vakitlere kadar oturup yatmadılar. Neyse ki konukların gitmesiyle birlikte uykuya daldılar. Bir süre ortalığın sakinleşmesini bekleyip, yiyecek toplamaya başladım. Bugün misafirler geldiği için menü çok zengindi. Pasta ve börek kırıntılarına bayılırız. Her neyse ben nevaleyi toplarken birden mutfağın ışığı yandı ve "Aaaaaa! Karafatma" diye bir ses duydum.
Salak adam, ben bir erkeğim Fatma da nereden çıktı. Benim adım İsmail. Böyle şeyler delikanlıyı bozar. Hadi beni karımla karıştırdın diyelim. Sen ne kadar korkak bir adamsın. Benim kaç katım büyüklüğünde olmana rağmen bu bağırış da ne böyle?
O korkunç sesin kesilmesiyle birlikte, sanki ben ona bir bok yapmışım gibi beni kovalamaya başladı. İnanın o kadar da dikkat ediyorum, tabak, çanak bardak üzerinde dolaşmamaya çünkü bu dingilin karısı çok titiz. Bazen diyorum ki bu gıcıkların misafiri geldiğinde git ortalarda dolaş böylelikle utanılacak duruma düşsünler. Ama yapamıyorum işte. Ne olursa olsun, ekmek yediğin tekneye kötü gözle bakmamak gerekir.
Ben eve geldiğim ilk yılları hatırlıyorum da ne güzeldi o günler. Rahmetli kayınbabam ve kayınvalidem beni evlerine kabul etmişlerdi. O zamanlar rahattık, çünkü ev sahibimiz Rıza Amca kördü. Bu sebeple evin her yerinde serbestçe dolaşabiliyorduk. Hatta Rıza Amca'yla aynı sofrada yemek yediğimiz günler de oldu. Gerçi bizleri görebilseydi nasıl davranırdı bilmem ama o hep yüreğimizde yaşayacak.
Rıza Amca'nın durumu pek iyi sayılmazdı, memur emeklisiydi. Bu evde rahmetli karısınınmış. Bu yüzden yiyecek konusunda bu kadar fazla seçeneğimiz yoktu. Ama daha mutlu ve huzurluyduk.
Rıza Amca bir gün görünmez kazaya kurban gitti. Gerçi onun için bütün kazalar
görünmezdi. Rıza Amca'nın toprağa verildiği gün biz de oradaydık. Karşı komşusu
Osman Zeki Bey bize geldiğinde ceketini asmıştı. Biz de bunu fırsat bilip ceketin cebine girdik. Ardından Osman Zeki Bey'le birlikte mezarlığa doğru yola koyulduk. Rıza Amca'nın üç tane oğlu vardı ama bugüne kadar sadece nüfusta gözüküyorlardı. Hayırsızlar daha ilk günden evi satışa çıkardılar. Evi şu anda oturan adam ve karısı satın aldı. Eve ayak basmalarıyla kayınbabam ve kayınvalidemi öldürmeleri bir oldu. Adam sonra iğrenerek cansız bedenleri kağıda sararak çöpe attı. Sanki kendisi çok temizmiş gibi. Halbuki tuvaletten çıktıktan sonra ellerini yıkamadığına defalarca şahit oldum.
Şimdilerde kendine üzerinde rahmetli kayınvalidemin resmi olan bir ilaç almış, durmadan üzerimize sıkıp duruyor. Kayınvalidem Sultan Hanım gençliğinde fotomodel olduğu için bu tür ilaçların üzerinde resmi bulunuyor. Hatta bir iki reklam filminde de oynamıştı. Ama evlenince mecburen bıraktı. Çünkü kayınbabam tam bir Osmanlı erkeğiydi. Bugüne kadar rahmetli Rıza Amca'nın anısına bu evde oturduk, artık daha fazla dayanacak halimiz kalmadı. Eşe dosta haber saldık. Kendimize göre bir ev bulur bulmaz taşınacağız buradan. Belki de sizin evinize yerleşiriz hayat bu belli mi olur?
zehni - 26. Nov, 17:28
1) Delikanli adam, light sigara içmez.
2) Delikanli adam, laga luga yapmaz.
3) Delikanli adam, ayagini yorganina göre uzatmaz, uygun yorgani bulur, yoksa yorgansiz yatar.
4) Delikanli adam, fino vb. köpekleri gezdirmez.
5) Delikanli adam, gaza gelmez.
6) Delikanli adam, sallama çay içmez. Ince belli bardaktan vazgeçmez.
7) Delikanli adam, hiza ve istikametini bozmaz.
8) Delikanli adam, korkabilir; ama, korktugunu belli etmez.
9) Delikanli adam, delikanli adami kollar.
10) Delikanli adam, dans kursuna katilmaz.
11) Delikanli adam, sakiz çignemez.
12) Delikanli adam, yagcilik ve yalakalik yapmaz.
13) Delikanli adam, astroloji, yoga, aerobik, step gibi islerle ugrasmaz.
14) Delikanli adam, altin dis takmaz.
15) Delikanli adam, el sakasi yapmaz, yapandan hoslanmaz.
16) Delikanli adam, konusurken el kol hareketi yapmaz.
17) Delikanli adam, "Canim, cicim, hayatim" gibi laflari gereksiz yere kullanmaz, gerekli hallerde "Gülüm" der.
18) Delikanli adam, bes ögüncülük yapmaz, yapanlari da hos görmez.
19) Delikanli adam, zippo kullanmaz, kibritten vazgeçmez.
20) Delikanli adam, içtimaya Harbiyeli Bölük Komutani'ndan sonra çikar.
21) Delikanli adam, "Websense"le ugrasmaz.
22) Delikanli adam, derste uyumaz. Olur da uyursa bile çaktirmaz.
23) Delikanli adam, amelelikten kaçmaz.
24) Delikanli adam, etütte kitap okur. Icap ederse, gazete de okur.
25) Delikanli adam, "Deli Yürek" izler.
26) Delikanli adam, yemege kosarak gitmez. Önceden ayrilmis yerine oturur.
27) Delikanli adam, jawslamaz.
yilmaz - 25. Nov, 18:27
(») Medyum Memiş kaç kardeştir?
(©) Dört kardeştir. 1. Small Memiş 2. Medium Memiş 3. Large Memiş 4.X-large Memiş
(») Hakan ile tahin arasında ne fark vardır?
(©) Hakan Peker, tahin pekmez!
(») Ordu'nun dereleri yukarı akarsa ne olur?
(©) Newton gxx olur...
(») 77 neden 2'ye bölünemez?
(©) Çünkü "seven"ler ayrılmaz.
(») Terazi ile diş macunu arasındaki fark nedir?
(©) Biri tartar, diğeri anti tartar.
(») Seni gül aradı. Hangi gül?
(©) Virgül.
(») Yangın dolabını açarsan ne olur?
(©) Yang kızar...
(») Bir karanlık odaya bir zenci ve bir beyaz koyduğumuzu farz edelim. Hangisinin beyaz olduğunu nasıl anlarsınız?
(©) ıkisini de konuştururum, 'R'leri söyleyemeyen Beyaz'dır!
yilmaz - 21. Nov, 23:11
Adam karısını o kadar çok seviyor ki, her akşam yatarken onun için şöyle dua ediyor:
"Allah'ım,
Onun başı ağrımasın, benimki ağrısın!
Onun bir yeri kırılmasın, benimki kırılsın!
O üzülmesin, ben üzüleyim
Onu dul bırakma, beni dul bırak!"
Yıllar önce de yurdumun insanından yine buna benzer birşey duymuştum:
"Karıya vereceğin hastalığı bana,
bana vereceğin ölümü karıya..."
yilmaz - 19. Nov, 23:28
Bursa'da yayımlanan Olay Gazetesi'nde yazan sevgili
dostumuz Selahattin
Adıgüzeller'in köşesinde rastladık bu olaya.
Tam bir Y.U.H örneği dedik ve sizinle paylaşalım istedik.
Olay bir SMS kutlama mesajı.
Hani şu kandillerde, bayramlarda son yıllarda moda olan bir durum var ya.Cebinize yağmur gibi gelen uzun cümleler.
Tamam mesajlaşmak kutlamak iyi de,şu bu mesajlar akıllara zarar.
Üstelik farklı kişilerden aynı mesaj gelince bir
orijinalliği kalmıyor.
Mesajı atan kişi hakkında da durduk yerde
'başkasının yazdıklarını ona buna yolluyor üç kağıtçı' diye düşünüyorsunuz mübarek günde.
Bunlar genelde 'Allah'tan dost istedik bu numarayı
verdi' falan şeklinde başlayan çok yaratıcı olan klişe mesajlar. Bursa'da bir caminin imamı ise bu kısır döngüyü kırmış. Kadir gecesi şöyle bir SMS atmış insanlara:
"Buraları yıkılıyor / Nur'dan yıkılıyor / Her gün peşime şeytan
takılıyor
/Ben İslam'ı seçtim /Tercihim doğru / İndir başını hadi secdeye
doğru..."
HAKAN / UTKU
SABAH GAZETESİ
zehni - 19. Nov, 12:39
Adamın hastalığı yılda sadece bir kelime söyleyebilmekmiş, başka konuşamıyormuş.
Derenin kenarında kitap okuyan güzel bir kız görmüş.
Ona "güzelsin" demeye karar vermiş.
Daha sonra "çok güzelsin" demeye karar vermiş.
Tabiiki bunun için 2 yıl beklemeyi göze almış.
Sonra yine fikrini değiştirmiş. "çok güzelsin, seni seviyorum"...
Tabiiki 4 yıl olmuş.
Sonunda "çok güzelsin, seni seviyorum, seninle evlenmek istiyorum" demeyi düşünmüş.
Bunun için tam yedi yıl beklemiş ve aynı derenin yanına gitmiş.
Kız yıne kıyıda kitap okuyormuş.
Tüm cesaretini toplayarak kıza ÇOK GüZELSİN SENİ SEVİYORUM SENİNLE EVLENMEK İSTİYORUM demiş.
Kız kafasını hafifçe kaldırarak
PARDON, ANLAYAMADIM......!
zehni - 16. Nov, 22:01
Iki komsu kadın hafta sonu kocaları olmadan
yemege cıkmıslar.
Yemekten sonra bara falan derken sabaha dogru
iyice sarhos eve yürümeye baslamıslar.
Iyice sıkıstıklarını farketmisler ama etrafta
tuvalet de bulamamıslar.
Mezarligin yanından geçerken biri "hadi burda
çisimizi yapalım kimse görmeden" demis.
Baska çare de yok, korka korka girip bir kenarda
islerini bitirmisler. Temizlenmek için birsey
bulamadıklarından biri kilotunu çıkarıp kullanmıs,
digeri eve böyle dönemem diye oradaki çelenklerden
düsmüs bir bandi alıp kullanmıs.
Sabah kocalardan biri uyanıp karısını donsuz olarak
sızmıs görünce telefona sarılıp öbürünü aramis:
- Yahu biz fena boynuzlandık galiba. Karım eve
sabaha karsı ve donsuz olarak donmus...
- Sen gene iyisin, bizimkinin kıçına "seni asla
unutmayacagız" diye bir de kart yapıstırmıslar..
(zehni 29.03.04)
yilmaz - 10. Nov, 14:26
1-Yüzmek zayiflatiyorsa balinalar nerede yanlis yapiyorlar?
2-Süper yapistirici herseyi yapistirdigi halde niçin içinde bulundugu tüpün iç çidarlarini yapistirmamaktadir?
3-Niçin yanlis çevrilen telefon numarasi hiçbir zaman mesgul çalmaz?
4-Niçin falciya gitmeden evvel randevu almak gereklidir? Gelecegimizi bilemez mi?
5-Eger bugün hava sicakligi 0 derece ise ve yarin iki kat daha soguk olacaksa, yarin hava kaç derece olacaktir?
6-Niçin "tek heceli" kelimesini diyebilmek için dört hece kullanmaktayiz?
7-Neden insanlar gökyüzünde 400 Milyon yildiz var denildiginde inandiklari halde, yeni boyali yazan yüzeyi elleriyle yoklarlar?
8-Niçin limonlu gazozlarin içerisinde bir sürü suni tatlandirici varken bulasik deterjaninda gerçek limon suyu kullanilmaktadir?
yilmaz - 23. Oct, 16:11